Hiç eksilmemiş atarımla birlikte selamlar.
Takvim Kızı’mız Şubat ayını da geride bıraktı. Beni cinnete
getirdi aynı zamanda. Yazara sormak istiyorum hayır bu neyin kafası. Sen git
ilk kitaba Wes gibi bir adamı koy. Üstüne birde aralarında duygusal bir bağ
yarat. Biz ortalıkta Wes diye sürünelim. Gururlu kız Mia’nın –ben ona
#nefretimsinMia diyorum- adamın teklifini reddedip eskortluğa devam etmesini
bir yere kadar kabul ediyorum. Sonuçta kurgu itibari ile olmak zorunda ama
kızım senin beynin nerende acaba diye sorarlar arkadaş.
Şubat ayında yazar birde dünya tatlısı bir Fransız sokmasın
mı kitaba. İsmi de Alec bu arada. Böyle tatlı, şirin sevilesi bir tip kendisi
hatta. Kitapların gidişatından anladığınız gibi her gelen adam bir öncekinden
daha dehşet bir şey çıkıyor. Mia güya para için işine devam ediyor ama yani
bence daha ilk kitapta niyeti bozdu bu kız. İş bahane ki buda benim sinirimi
çok pis bozuyor.
Yine keyfi yerinde hanımefendinin tabii ki ve Fransız
beyimiz kendisine güzel bir aşk yaşatıyor.
Şimdi böyle atarlanıyorum ama kitap çok güzeldi. Benim
atarımın tek sebebi West. Her kitaba bağımsız bir gözle bakacak olursam son
derece eğlenceli ve ilginç bir şekilde seri devam ediyor. Bir solukta hevesle
ve merakla okuyorsunuz. Bir de sinir krizi geçiriyorsunuz unutmayalım. Her
çıkacak kitapları iple çekiyorum. Mia yeni macerası için başka bir şehre
giderken bu sefer beni neler bekleyecek diye kuduruyorum.
Farklı, çok eğlenceli ve kafa dağıtmalık kitaplar. Yetişkin
içerikli sahneler var ilk kitapta dediğim gibi. Hala sonuna kadar Wes diyorum
tabii ama yani Alec’in de hakkını yiyemem. Adam tavırlarıyla tam bir
Fransız’dı. Kendini bana en az Wes kadar sevdirdi. Sevmediğim tek kişi sizinde
anladığınız gibi Mia.
Mart ayını şimdiden iple çekiyorum ben. Mia ile hiçbir
alakası yok üstelik. Tamamen yeni karakter merakı valla. Üstelik içimden bir
ses bu adam çok fena olacak diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder