Subscribe

KGBT 4.Tur || Sevginin Büyüsü - Beth Hoffman | Röportaj

4/12/2015, BY Unknown -

Herkese Merhaba,Sevginin Büyüsü turumuzun ikinci gününde bendeniz yazarımızla harika bir röportaj yaptım.Fazla uzatmadan sizi yazarımızla baş başa bırakıyorum ve unutmadan KGBT sayfamızda çekilişimiz devam ediyor.
Keyifli Okumalar ...


-Merhaba öncelikle bize böyle bir fırsat verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Harika bir tur olacak ve en az onun kadar harika bir röportaj diliyoruz.

Merhaba Tuba senin kibar desteğin için teşekkürler. Aşağıdaki Word belgesi bizim röportajımızı içeriyor. Her şey senin için en iyi olsun. – Beth

1.İlk soru biraz klasik olacak ama onunla başlayalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

   -Beni bloğuna davet ettiğin için teşekkürler Tuba, bir çiftlikte büyüdüm orası çok çalışmanın değerini öğrendiğim, doğayı hayvanları ve bahçe işlerini sevdiğim bir yerdi. O zamandan beri on iki yaşıma kadar aptalca şiirler ve hikâyeler yazmama rağmen bu tamamen kendi eğlencem içindi. Sanat ve dizayn okumaya başladım iç dizayn stüdyosu ortağı oldum. Kan zehirlenmesinden neredeyse ölüyordum. Önceliklerim yer değiştirdi ve uzun zaman hayalim olan roman yazma daha güçlü bir şekilde su yüzüne çıktı. İyileşmemi takip eden birkaç yıl geçmişe ve önüme baktım gerçekten ne yazacağımdan endişe duyuyordum sonra bir gün satırlar yıldız gibi dizildi ya simdi yazacaktım ya da asla olmayacaktı. Cesaretimi topladım dizayn işiyle ilgili olan hissemi sattım ve yazmaya başladım. Bu hayatım boyunca yaptığım en cesurca ve en akıllıca şeydi.

2.Sizi kitap yazmaya iten şey yada şeyler neler oldu?

  -Karakter oluşturmayı ve yazmanın tüm aşamalarını seviyorum. Eğlenceli sinir bozucu ve ayni zamanda ödüllendirici, Ben içe dönük bi insanim çoğu içe dönük insan gibi gozlemciyim. Bir şey yada biri beni etkilediği zaman aklımda hikaye oluşmaya baslar. Bir manavda olduğum zaman bile insanların reyonda yürümeleri hakkında hikâye oluştururum.

3.Kitabınızın başka dillerde çevrilip farklı ülkelerdeki okuyucular tarafından da okunması sizin için ne hissettiriyor?

  -Romanlarımın asla böyle bir yol alacağını tahayyül edemezdim. Bunların gerçek gözükmediği zamanlar oldu. Bir suru ülkeden yayınevleri çeviri haklarını satın aldığında şaşırdım. Büyük onur duydum ve duymaya devam ediyorum.

4.Kitabınızı yazarken bu kadar ilgi göreceğini farklı dillere çevrileceğini düşünüyor muydunuz?

  -İlk kitabim içinde ikinci kitabim içinde hiç bir zaman çok satılacağını düşünmemiştim. Kitabin binlerce markette satıldığını düşündüğümde kitabimin insanlar tarafından bu kadar seçilmiş olması mükemmel. CeeCee’ nin hikâyesi 2010 da Amerika’da ün kazandı ve simdi beş yıl sonra hikâye hala tüm dünyayı dolaşıyor.

5.Karakterlerinizi yazarken – seçerken- dikkat ettiğiniz şeyler var mı?

  -Karakterlerimi seçerken hikâyeye uygun olmasına dikkat ederim. Daha sonra onlara dışarıdan bakıp bana nasıl geldiğine bakarım çoğu zaman onlar hayalimde kendi orijinallik ve kişilikleriyle canlanırlar. Kafamda ilk defa seslerini duymak çok hoşuma gider bu kapının arkasındaki birinin çıkıp “merhaba ben senin hikâyende olacağım” demesi gibi bir şey.

6.Kitabı önceden tasarlayıp ona göremi yazıyorsunuz yoksa sadece hikâyenin giriş kısmını mı tasarlıyorsunuz ve yazım aşamasında mı şekil alıyor?

  -Her zaman hikayenin oluşumuna göre kafamda bir anahtar vardır fakat esnek ve spontane yazmaktan hoşlanırım süreç her yazar için farklıdır. Bazı yazarlar çerçeveye bağlı kalmaya ihtiyaç duyarken bu benim kişiliğimi ve yaratıcı tarafımı sınırlar.

7.İlk kitabınızı bitirdiğinizde neler hissettiniz?

  -Hem mutlu hem üzgün hissediyorum. Roman yazmak yıllarımı alıyor ve kitabı bitirdiğimde o günün çok önemli olduğunu düşünüyorum, aynı zamanda bir tür son olduğu için de üzücü, karakterlerin benim için gerçekçi olması için çok fazla zaman harcıyorum ve hikâyeyi yazmayı bitirdiğimde bana güle, güle değerli dostum diyormuş gibi hissediyorum.

8.Hikâyelerinizdeki karakterleri gerçek hayattan mı esinlenerek yazıyorsunuz yolsa tamamen kurgumu?

  -Karakterlerimin hepsi kurgu ama çoğu gerçek hayatta tanıdığım veya bildiğim insanlarla benzer kişisel özelliklere ve davranışlara sahip. Babam harika bir masal anlatıcı idi ve romanımdaki bazı karakterler çocukluğumda babamın tanımladığı kişilerin yansıması.

9.Okumaktan da en az yazmak kadar zevk aldığınız söylenebilir mi? Çoğunlukla hangi tarz kitapları okumaktan hoşlanıyorsunuz?

  -Evet, okumak hayatımın çok büyük ve önemli bi parçası. Biriktirdiğim kitapları okumaya yetecek uzunlukta yaşamayacağım ama hala almaya devam ediyorum. Mücadeleci ve iniş çıkışları olan gerçek hayattaki insanların temsilcisi olan ilginç ve eksantrik karakterli ve güzel karalanmış bir roman için oldukça yorgunum.

10.Sizin için yeri başka olan unutamadığınız bir kitap var mı?

  -Benim favori kitaplarım William Kent Krueger'in ORDINARY GRACE , Bailey White'nin MAMA MAKES UP HER MIND ve Pat Conroy'un THE PRINCE OF TIDES. Bu kitapların her birinin farklı bir nedeni var. Ve hepsinin mükemmel dili ve harika karakterleri var.

11.Son olarak da buradan bizim aracılığımızla Türk okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

  -Onlara teşekkür etmek ve ne kadar minnettar olduğumu göstermek istiyorum. Türk okuyucular inanılmaz kibar ve yardımcı. Çalışmamın Türkiye’deki kitapseverler tarafından kucaklanması inanılmaz bir duygu. Sıklıkla Facebook ve Twitter mesajları alıyorum ve her zaman harika bir sürpriz oluyor.


4 yorum:

  1. 11. soru da yazarın verdiği cevaba içim eridi ya.. :D
    Bu nasıl bi yazardır böyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deme kuzum ya, kadın o kadar samimi ki anlatamam bende bayıldım :)

      Sil