Subscribe

YORUM: TAKVİM KIZI - OCAK | AUDREY CRLAN

12/30/2016, BY Unknown - 1 yorum:
Takvim Kızı serisi hakkında çok güzel şeyler duymuştum ve çıkmadan da merak etmeye başlamıştım. Aslında her kitabı kendi ayında okuyacağım diye kendi kendime söz vermiştim ama gelin görün ki tabii bu kararıma uyamadım. Yine Irmak’la ne okusak acaba diye düşünürken bir çılgınlık yapıp Ocak ayına başladık.
Kitap harika başladı, harika devam etti ve harika bitti. Ama ben neden bu kadar atarlıyım? Sebebi tabii ki ikinci kitap. Evet onu da bitirdim. Ama onun yorumu sonra.
Son sevgilisi bir tefeci olan Mia, babasını bu tefecinin elinden kurtarmak için acilen para bulmak zorunda. Evet babası kızın tefeci sevgilisinden para almış ve şuan hastanelik manyak herif…
Verilen sürede Mia parayı bulmazsa eğer babasını öldürecekler. Bir eskort şirketi olan teyzesi tarafından işe alınan Mia her ayın yirmi dört günü bir adama eşlik etmek zorunda. Hikâye böyle başlıyor. İlk müşteri gönlümün sahibi West. İkinci kitaptan ve kalan on kitaptan nefret etme sebebim olarak onu görebiliriz.

Bir insan bu kadar mı tatlı olur diye sordum Irmak’a ama sormaz olaydım çünkü oda benimle aynı fikirde. Yirmi dört gün boyunca Mia West’e eşlik ederek onu etrafta dolanan akbabalardan koruyacak. İlk andan itibaren birbirlerine karşı koyamayacakları belliydi zaten. Çok eğlenceli ve sıra dışı bir seriye başladım ve çok severek okudum. Aşırı eğlendim ve beni şu okumama durumundan hızla çıkarması da cabası. Yetişkin içerikli sahneler var ama her kitapta olduğu kadar aşırı değil bana göre.
İlk kitap hep favorim olacak ve ben hep West’i seveceğim biliyorum. Ve Mia’dan dehşet şekilde nefret ediyorum. Hatta tag bile yaptım düşünün halimi. #nefretimsinMia
Her ay çıkacak olmasına bir yandan seviniyorum cidden güzel bir kurguya sahip. Her ay olmasına rağmen sabırsızım oda ayrı.
Güzel kitaplar. Son derece akıcı, kafa dağıtmalık ve eğlenceli... Ayrıca kapaklar inanılmaz güzel. Hatta bence yurt dışı kapakları bizimkileri örnek almalılar çünkü onların ki cidden çok çirkin.

Hala atarlıyım çok pis hem de, ama seriyi sevecekseniz bence. İyi akşamlar.

YORUM: VEZİR | AIMEE CARTER

12/30/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:
Beni dehşet içinde bırakan bir kitap daha bitirdim. Piyon’u okurken Vezir’den çok umudum yoktu. Piyon son derece güzel olmasına rağmen genelde geçiş kitapları çok durgun olur diye düşünmüştüm ama Vezir her bakımdan Piyon’u ikiye katladı diyebilirim. Başı, ortası ve sonu. Bir an bile heyecanını kaybetmeyen kurgusuyla muhteşemdi. İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da benim favorim tabii ki Knox oldu. Adam her zaman ki gibi beni yanıltmadı ve hem çok şaşırttı hem de heyecandan delirmeme sebep oldu. 
Her sayfa da verdiğim tepkileri görseydiniz eşim bana tamamen manyakmışım gibi bakmaya başladı resmen. Adamın ödünü kopartığım doğrudur. 😂Kitabı okurken Irmak’a (@okuyanbirirmak) yaptığım tüm tahminlerimde haklı çıktım. Kız bana spoi olmasın diye ağzını da açamadı ama ağır dedikodu yaptık. Son zamanlarda her kitabı beraber okuyoruz ve gecenin köründen sabaha kadar dedikodusunu döndürüyoruz. Serinin son kitabı Allah’tan ki Ocak’ta çıkıyor. Yoksa ben kesinlikle kafayı yerdim. Her sayfa da “oha, bu ne şimdi ya, yok olamaz, hadi be ve biliyordum” tepkileriyle çığırdığım gerçeği var. Kitty her ne kadar beni sinir etse de artık kendine gelir diye düşünüyorum. 
Deli gibi Knox ve Kitty arasında bir şey olsun artım diyorum. Bu yüzden yazarı öldürebilirim artık. Aon kitapta da bir şey olmazsa çıldıracağım.
Benyj'i deli gibi seviyorum ama Irmak ona başka birini buldu ve bende onayladım. Zaten olmayacağının sinyallerini aldık bence artık. Yazar inşallah son kitapta bizi üzmez. Çıldırırım.
Heyecanı bir dakika bile düşmeyen bir seri ve beni kendime getirdi.
Kesinlikle alın ve okuyun. Ciddi anlamda türünün en iyilerinden. Hala okumadıysanız beklemeyin, başlayın. Kesinlikle bayılacaksınız.

YORUM: KAĞIT EV | CARLOS MARIA DOMINGUEZ

12/27/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:

Bir kaç saatte soluksuz okuduğum bir kitap oldu. Irmak'ta (@okuyanbirirmak) görmüş ve aşırı merak edip hemen gidip almıştım. Keşke bu kadar bekletmeseydim diyorum. Doksan sayfalık bir hikaye. Çok sevmeme rağmen keşke daha uzun olsaydı dedim. Kapılıp gidiyorsunuz ve fazlasını isteriyor size.
Kitap sevgisinin ne boyutlara ulaşabileceğinin ürkütücü bir örneğini okuyoruz. Çok enteresan, garip ve sizi acayip içine çeken bir hikaye. Okurken bir kitap sever olarak kendinizi sorgulayacaksınız bence. Bazen tüylerim diken diken oldu. Kesinlikle bir şans verin bu keşfedilmemiş güzelliğe. Altı çizilecek cümlelerle dolu bir kitap. Bir kaç güzel alıntı bırakıyorum size.
Huzurlu geceler. 💞
➽"Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğiniz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana."
➽"Kimse bir kitap kaybetmek istemez. Bir daha okumayacak olsak da başlığında eski, belki de kaybolmuş bir duyguyu taşıyan bir kitabı kaybetmektense bir yüzük, saat veya şemsiye kaybetmeyi yeğleriz."
➽"Ben kitapları işaretlemiyor, üzerilerine yazı yazmıyorum. Notlarımı ayrı bir yere alıyor ve çalışırken sayfa numaralarını yazıyorum. Daha sonra onları çıkarıyor ve çöp tenekelerine fırlatıp atıyorum."
➽"İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla."

YORUM: PİYON | AIMEE CARTER

12/18/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:
Ne okusam diye kara kara düşünürken kuzum @okuyanbirirmak benim ona yaptığım baskıları göz önünde bulundurarak zorla Piyon'a başlatmıştı. Ve ben de onu dinleyip sabah başlayıp elimden bırakmadan gece bitirdim.
İnanılmaz güzel ve her bir sayfasından son derece keyif aldığım bir kitap oldu.
Çok fazla distopya kitabım yok ama olanlar arasında Piyon açık ara farkla öne geçti. Okurken Irmak'ı bol bol taciz ettim ve sinirden kudurmalarıma eşlik etmesini de sağladım tabii.
Kitap başlardaki heyecanını hem ortasında hem de sonunda devam ettirdi. Bir saniye bile o aksiyon düşmedi. Her distopyada aşağı yukarı olduğu gibi bir kast sistemi var Piyon'da da. 17 yaşına girdikleri anda bir sınav sonucunda I'den VII'ye kadar sıralanan topluluklara ayrılıyorlar. Olaylar da ana karakter Kitty'nin bir III olması sonucu sevdiği erkek uğruna aldığı kararlarla başlıyor. Ülkeyi yöneten Hart ailesiyle beklenmedik bir şekilde yolları kesiştiğinde hiç bir şey eskisi gibi değildir artık.
Beklenmedik bir şekilde çok severek okudum. İnanılmaz derece de keyif aldım. Bazı karakterlerden inanılmaz nefret ettim. 
Kitty'i daha kendinden emin istememin dışında onuda sevdim. Ama en çok Knox'u sevmiş olabilirim. Ama yine de onunla ilgili garip bir tereddüt içerisindeyim, çözemedim.
Ve Benjy karakterini aşırı tatlı bulup çok sevsem de gönlüm Knox diyor. Yine de Benjy'i bir şekilde mutlu görme isteğim çok yüksek.
Soluksuz ve bayılarak okudum. Kendime yaptığım sırayı bozup elimde ki kısa kitaptan sonra Vezir'e başlayacağın hemen. 
Bu türden hoşlanmıyorsanız bile bence Piyon kesinlikle ilginizi çekecek bir kitap. Yazarın Tanrıça Serisini de severek okumuştum ama bu seri açık ara önde bence.
İçimden bir ses Vezir temposu daha yüksek bir kitap olacak diyor. Acayip merak ediyorum.
Tavsiyemdir, başlayın.

YORUM: VEGAS'TA OLAN VEGAS'TA KALIR | ELLE CASEY

12/16/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:
Başlarda aşırı derece sıkıldığım ama sonra yavaş yavaş ısınmaya başladığım bir kitap oldu.
Ben kitabın konusundan bahsetmeyi pek sevmem ki zaten arka kapak konuyu güzel özetlemiş.
Andie karakterini sevemedim. Dengesiz kadınlara bir yere kadar tahammül ediyorum. Dizginleri eline almasını beklediğim noktalarda pasif kalmasından hoşlanmadım.
Mack karakterini de sıradan olmasından dolayı sevdim. Özellikle aile yaşantısını, bağlılıklarını okumak en beğendiğin kısımlar oldu.
Andie'nin geçmişte yaşadıkları üzücüydü ama sanki sırf kötü bir geçmişi olsun diye yazılmıştı. İki paragrafla bitmiş, saçma geldi bana.
İkiliyi birlikte okumayı sevsem de kitap biraz kopuk geldi ne yazık ki. Yani klişe kitapları okumakta hiç bir sorun yaşamasam da ve çoğu zaman severim ama bu biraz zorlamaydı. 
Karakterleri sevsem de 2 yıl zaman atlanması -ki çok gereksiz fazlaydı- ve Andie'nin saçma salak ilişkisi sinirimi bozdu.
Eğlendiğim noktalar olmadı mı? Tabii ki vardı.
Bence kitap daha kısa tadımlık bir hikaye olsaydı daha çok severdim. Bu kadar uzun olmasına gerek yoktu.
Vegas'ta geçirilen vakit daha fazla olsaydı benim ilgimi daha çok çekerdi sanırım. Ama eğlenceli bir şey okumak içim fena sayılmacak bir kitap.
Kafa dağıtmalık bir kitaptı benim için. 
Diğer kardeşin hikayesi bence daha ilgi çekici duruyor bana göre. Yetişkin içerikli sahneler var bilerek alın.

YORUM: HAYATIN KIYISINDA | JENNIFER NIVEN

12/14/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:

Hayatın Kıyısında ✘ Jennifer Niven
Bir kitabı başından sonuna kadar çok sevip sonundan nefret ettiniz mi? Ben ettim. Finch karakterini o kadar sevdim, o kadar benimsedim ki bu kitabın sonunu bir türlü kabullenemiyorum ne yazık ki. Kitabın kapağında "Yaşamayı, ölmek isteyen bir çocuktan öğrenen bir kızın hikayesi." Yazıyor ama benim için tamamıyla Finch'in hikayesiydi. Violet ile ikisini bir arada okurken çok sevsem de Finch bambaşkaydı.

Hem susmak istiyorum sonundan dolayı sinir krizleri içerisindeyim ama bir yandan da karakterlerin eşsiz güzelliğini de anlatmak istiyorum. Hem Finch hem Violet o kadar güzel o kadar başka insanlardı ki. Ben daha önce Finch kadar detaylı düşünen ve bu düşünceleri uygulayan, yaşamayı bu derece sevdirmeye çalışan bir karakter okumadım. Son sayfalara gelene kadar her bir satırını sevdim. Karakterlere bayıldım. Ama gelin görün ki o son sayfalar...
ϟ❝Dünyada her şeyin önceden belirlenmiş bir sonu var, değil mi? Mesela yüz vatlık bir ampul yedi yüz elli saat dayanacak şekilde tasarlanmış. Güneş yaklaşık beş milyar yıl içinde sönecek. Hepimizin belli bir raf ömrü var. Kediler on beş yaşına kadar yaşayabiliyorlar, bazen daha uzun yaşadıkları da oluyor. Çoğu köpek için bu sınır on iki yaş. Ortalama bir Amerikalı, doğumdan ölüme kadar yirmi sekiz bin gün geçiriyor. Demek istediğim; hepimizin ömrüne yılına, gününe, saatine, dakikasına kadar belli bir süre biçilmiş.❞

Kalbim çok kırık. Ciddi anlamda kitap kalbimi kırdı. Böyle garip bir acı yaşadım. Bitirmek istemedim. Ne olacağını anladığım da kitabı orada bırakmak istedim. Bazen sinirlendim, özellikle Finch'in ailesini öldürmek istiyorum. O anne ve babayı okurken kudurdum resmen. Ben çok fazla etkileniyorum ve uzun süre bu son aklımdan çıkmayacak ve aklıma geldikçe de kabullenmeyeceğim. Çok etkilendiğim bir kitap oldu.
Bir yanım okuduğuma memnun ama diğer yanım da cidden çok mutsuz. Finch içimi parçaladın be çocuk. Daha ne diyim bilmiyorum. Karmakarışığım.
Kuzum Okuyan Bir Irmak  bitirdiği anda üstüne baya konuştuk. İkimiz de isyanlardayız. Kendimize gelemedik.
Facebook: Tuğba Atıcı Coşar
İnstagram: @okuryazarannecik - @tubaaticicosarr
Twitter & SnapChat: @tubacsr

ALIŞVERİŞ: YENİ KİTAPLAR

12/13/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:
Herkese selamlar, nasılsınız?
Ben çok iyim çünkü harika kitaplar aldım. İlk olarak Nemesis'lerden bahsedeyim.
Yazarın çoğu kitabına sahip olmama rağmen çok azını okudum ama yine de yazarın kitaplarını topluyorum.
Diğer kitaplar ise Karen Marie Moning kitapları. Yazarı hiç okumadım ama arkadaşım hakkında baya güzel yorumlar duymuş. Ben de şans eseri aldım ama meğer ilk kitapların baskısı tükenmiş. Kimse bulamıyormuş. Son iki kitabını da en kısa sürede almayı düşünüyorum.
Ve Kenyon kitapları daha önce bir kaçını e-kitap olarak okumuştum. Aşk Kölesi cidden harikaydı ve bende uyguna bulunca dayanamadım aldım. 
Kitap aldıkça mutlu olan insanlardanım tabii ki herkes gibi.
Bol kitaplı bir gün diliyorum.

YORUM: HERKESLEŞME | TUNÇ İLKMAN

12/07/2016, BY Unknown - Hiç yorum yok:
Bir günde bitirdiğim ve beni beklentilerimin çok üstünde etkileyen bir kitap okudum.
Öncelikle kitabın kapağına ba-yıl-dım. Çok güzel olmuş. Herkesleşme benim Tunç İlkman ile tanışma kitabım oldu. İlk defa okudum. Daha önce el yazısı kitaplarını inceleme şansım olmamıştı. Ama bir yanım Herkesleşme ile tanışmış olmaktan çok mutlu.
Kısacık bir kitabın bana tüm duyguları yaşatacağını hiç düşünmedim.
Kızdım, üzüldüm, sinirlendim ama en çok da şok oldum. Kesinlikle şaşırtan beklemediğim bir sona sahipti. Üç dakika falan kaldım ve sonunda "hadi be!" diye çığırdığım gerçeği var.
O kadar güzel cümleler vardı ki her birini işaretledim. Not almadan geçemiyorsunuz.
Ama kitabın içinde bir mektup var ki anlatacak kelime bulamıyorum. Tüm kitaba bayılsam da, sonu beni dehşete düşürse de ah o mektup, aklımdan çıkmıyor. 
Hatta daha bitirmeden Ezgi'ye "ölüyorum" diye mesaj attım. @aylakmatmazel 
Kısa olsaydı sizlerle paylaşmak isterdim ama on sayfa falan bu mektuba ayrılmış ve inanılmaz etkileyiciydi.

Kesinlikle kitaba bir şans verin diyorum. Kısacık ama sizi son derece doyuran, bir çok duyguyu barındıran oldukça açık ve anlaşılır yazılmış bir kitaptı. Ben beklediğimden çok çok daha fazla severek okudum. Arada sırada alıntılarını paylaşmak istediğim bir kitap.
Herkesleşme'yi çok sevdim. Hele ki o son, hala "yok artık" dediğim doğrudur. 💛
Facebook: Tuğba Atıcı Coşar
İnstagram: @okuryazarannecik - @tubaaticicosarr
Twitter & SnapChat: @tubacsr



YORUM: SEVDİĞİM TÜM ERKEKLERE | JENNY HAN

12/02/2016, BY Unknown - 1 yorum:
Selamlar, nasılsınız?
Valla ben son zamanların en çabuk okunan kitabını bitirdim ve çok iyiyim. Sevdiğim Tüm Erkeklere akşam başlandı ve gece üçe geliyordu bitirdim. Kitap başlarda karakterlerin yaşlarının küçük olması sebebiyle beni tedirgin etmişti ama yaklaşık 15-20 sayfadan sonra kitap beni inanılmaz derece de sardı.
Lara Jean ve ailesini çok sevdim. Hem aile yapılarını hem de karakterlerini inanılmaz sıcak buldum. Lara Jean hayatında beş erkeğe bir şeyler hissetmiş ve bu hissettiklerini arkasında bırakmak içinde onlara onlardan habersiz mektuplar yazmış. Bir gün bir anda mektuplar sahiplerine postalanıyor ve curcunada işte o zaman başlıyor.
Kitap hem anlatım hemde konu olarak çok ilgi çekici ve inanılmaz eğlenceli.
Başladığını ve bittiğini anlamadığınız kitaplardan oldu benim için. Hem gülerek hemde acaba ne olacak diye beklentiyle okudum.
Kitap çıktığında orjinal dilinde okuyan herkesin beğendiğini görmüştüm ve başlarken beklentimde yüksek başladım ama ona rağmen bana kendini sevdirdi.
Hemen devamı gelsin istiyorum, umarım çok beklemeyiz. Bence kitabı listenize ekleyin. Seveceğinizi düşünüyorum.
Unutmadan kapağın tatlılığına bayıldım...
Bol kitaplı günler.

Ya şimdiye dek âşık olduğunuz her erkek onlar hakkında ne düşündüğünüzü öğrenseydi?.. Hem de hepsi aynı anda!
Lara Jean aşk mektuplarını annesinin verdiği bir şapka kutusunda saklıyordu. Bunlar başkasından aldığı mektuplar değil, kendi yazdıklarıydı. Sevdiği her çocuk için bir; toplam beş tane. Yazarak kalbi ile ruhundakileri dışarı dökebiliyor ve gerçek hayatta asla söyleyemeyeceği duyguları mektuba aktarabiliyordu çünkü onları sadece kendisi görecekti. Tabii bu gizli mektuplar postalanınca durum değişti ve böylece Lara Jean'in hayali aşk hayatı birdenbire kontrolden çıktı...
"Lara Jean'in şaşkın, sakar, erkekler konusunda deneyimsiz kişiliği bu dokunaklı hikâyeye özgünlük ve cazibe katıyor." -Publishers Weekly-
"Bu sevimli, neşeli aşk hikâyesi sayesinde okurlar kitabı bitirdikten çok sonra bile Song kardeşleri ve hayatlarındaki erkekleri hatırlayacak." -School Library Journal- 
"Ergenlik döneminin ve gençlik aşkının zorlu keşiflerini anlatıyor." -Kirkus-
"Yazarken kendimi hiç tutmuyorum. O kişi asla okumayacakmış gibi yazıyorum çünkü asla okumayacak. Tüm gizli düşüncelerimi, tüm gözlemlerimi, içimde biriktirdiğim her şeyi mektuba döküyorum. Bitirdiğimde zarfı kapayıp adresi yazıyorum ve şapka kutuma koyuyorum. Düşünürsek tam manasıyla aşk mektubu sayılmazlar. Artık daha fazla âşık olmak istemediğim zaman yazıyorum. Veda etmek için. Çünkü yazdıktan sonra beni tüketen bu aşk tarafından tüketilmem sona eriyor. O da benim gibi muzla mı sever diye düşünmeden mısır gevreğimi yiyebiliyorum; aşk şarkılarına onu anmadan eşlik edebiliyorum. Eğer aşk ele geçirilmeyse, mektuplarım da benim şeytan çıkarma ritüelim sayılabilir. Mektuplarım beni özgür kılıyor. Ya da en azından öyle olmasını umuyorum." 
Facebook: Tuğba Atıcı Coşar
İnstagram: @okuryazarannecik - @tubaaticicosarr
Twitter & SnapChat: @tubacsr